CHP Sözcüsü Yücel: Bu milletin Erdoğan’ın liderlik tecrübesine daha fazla ihtiyacı yok

“`html

T24 Haber Merkezi

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum‘un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın tekrar adaylığına dair ifade ettiklerini hatırlatarak, “Sorunlara çözüm bulmak yerine, sadece dertleri Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha seçtirmek. Bu milletin Tayyip Erdoğan’ın liderlik tecrübesine ve yeteneğine artık ihtiyacı yok. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkın yüzde 48’i Erdoğan’ı istemediğini açıkça belirtti ve ona sarı kart gösterdi. Bu, sürecin başlangıcıdır. AKP ve Erdoğan, ilk seçimde sandığa gittiğimizde oyundan düşecektir” şeklinde konuştu.

CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı, parti genel merkezinde Genel Başkan Özgür Özel yönetiminde gerçekleştirildi. Saat 12.00’de başlayan bu toplantı, yaklaşık dört buçuk saat sürdü. toplantının ardından CHP Sözcüsü Deniz Yücel, MYK gündemini kamuoyuna duyurmak için basın toplantısı düzenledi.

Yücel’in açıklamalarında şu ifadeler yer aldı:

“Türkiye’de birçok siyasi partiden daha köklü bir geçmişe sahip olan CHP Gençlik Kolları, 1950’li yılların başında kuruldu ve dün 17. Olağan Kurultay’ını başarıyla gerçekleştirdi. Kurultayımızda, Gençlik Kolları Genel Başkanı olarak seçilen Cem Aydın’ı ve yeni seçilen üye arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Yeni görevlerinde başarılar diliyorum. Bize katkı sağlayan Genel Başkanlık görevini tamamlayan Gençosman Killik‘e ve ekibine de teşekkür ederiz.

Gençlik Kolları yalnızca partimizin destekleyici gücü değil, asıl gücüdür.

“Bu millet Tayyip Erdoğan’ın liderlik tecrübesine ihtiyaç duymuyor”

Ülkenin hiç sorunu yokmuş gibi; ekonomik kriz, yüksek yaşam maliyeti, toplumsal şiddet, yenidoğan bebek ölümleri, kadın cinayetleri, iş cinayetleri, işsizlik ve göçmen sorunu gibi önemli meseleler çözüm beklerken; tek dertlerinin Erdoğan’ı yeniden seçtirmek olduğu aşikâr. ‘Zamanında liderlik tecrübesine ihtiyacın olduğu durumlarda cumhurbaşkanı bir kez daha aday olabilir’ diyorlar.

Herkese sesleniyorum: Bu millet, Erdoğan’ın liderliğine ve yeteneğine gerekli ilgiyi duymuyor. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, halkın yüzde 48’i Erdoğan’ı istemediğini bildirdi ve ona sarı kart gösterdi. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde ise, AKP ve Erdoğan’a ikinci kez sarı kart göstererek onları ikinci parti haline getirdi. İkinci sarı kartın sonunda kırmızı kart ve oyun dışı kalmak var. Süreç artık başlamıştır. İlk seçimde, sandık geldiğinde AKP ve Erdoğan oyun dışı kalacaktır.”

“Tehlikeyi hisseden AKP, hedefini CHP olarak belirledi”

İşte bu tehlikeyi fark eden AKP iktidarı, tüm dikkatini CHP’ye ve CHP’li belediyelere yönlendirmiştir. 31 Mart Yerel seçimlerinin ardından, ilk olarak belediyelerin SGK ve vergi borçlarını İller Bankası gelirlerinden kesmek üzere bir düzenleme yapmaya karar verdiler. Yıllarca ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyerek iktidar kaynaklarını dostlarına aktarırken lüksten ödün vermeyen AKP, daha sonra ‘Tasarruf Tedbirleri’ denilen bir düzenleme uydurdu ve bu tasarrufu işçilerin, emekçilerin ve memurların sırtına yükledi. Ardından seçilmiş belediye başkanlarını, asılsız iddialarla görevden aldılar.

Yerlerine atanan kayyımlarla bu belediyelere el koyarak halk iradesini gasp ettiler. Örneğin, Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer, Ovacık Belediye Başkanımız Mustafa Sarıgül ve daha birçok belediye başkanı görevden alınıp kayyım atandı.

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile belediye şirketlerinin SGK ve vergi borçlarına yönelik kesinti yapılabilmesi için düzenleme yapıldı. Bununla da yetinmeyip, Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), CHP’li belediyelerin açtığı kreşleri kapatmaya yönelik bir talimat yayınladığını gördük.

“21. yüzyılda kayyım uygulaması demokrasi ayıbıdır”

Belediyelerin borçlarının tahsil edilmesi gerekiyorsa, bunun düzenlenmesi seçim sonrası akıllarına geldi mi? Tasarrufta hayata yön verecek kuralların yerel seçimden sonra düşünülmesi de dikkat çekici. AKP’ye ve yöneticilerine soruyorum: Çocukların uygun koşullarda bakımının sağlanması amacıyla hayata geçirilen CHP’li belediyelerin kreş uygulaması neden rahatsızlık veriyor?

Bu atılımlar, AKP’nin 31 Mart yerel seçim sonuçlarını hâlâ kabullenemediğini; halkın oylarıyla seçilen CHP’li belediye başkanlarının sorunları çözmek için çabaladığını düşündüklerini açıkça ortaya koymaktadır.

21. yüzyılda kayyım uygulamaları kabul edilemez bir demokrasi ayıbıdır. Kim tarafından yönlendirilirse yönlendirilsin, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne inanan herkesin kayyıma itiraz etmesi gerekmektedir. Geçtiğimiz hafta tüm 81 il başkanımız, çeşitli bölgelerden gelen destekçileri ile Esenyurt’ta bir araya geldi. Bu toplanma, aslında demokrasiye de bir sahip çıkış olarak değerlendirilmektedir.

“Yılmaz Tunç, CHP Genel Başkanı’na eleştiride bulunamaz”

Hukuku politik bir araç haline getiren Adalet Bakanı’na burada bir hatırlatma yapma gereği duyuyoruz: Yılmaz Tunç, CHP’nin Genel Başkanı’na söz söylemek senin haddini aşar. Atanmış biri, seçilmiş bir lidere, özellikle de Türkiye’nin birinci partisinin Genel Başkanı’na ayar vermeyi denemek, en hafif tabirle hadsizlik, cehalet, şuursuzluktur.

Yakın zamanda, eski Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılan davaların duruşmasından bir gün önce, daha yargılama başlamadan Adalet Bakanı’nın kullandığı ifadeler kayıtlara geçti.

Son hafta içerisinde hem Genel Başkanımız Özgür Özel, hem de Kılıçdaroğlu hakkında yaptığı açıklamalar dikkat çekmiştir. Sayın Tunç, siz hem Adalet Bakanı hem de HSK Başkanı olarak hareket ediyorsunuz. Biraz.ciddiyet göstermeniz gerekiyor. Tarafsız ve bağımsız yargının sarsılmasına neden olan bu beyanatlarınız bir gün hesap verecektir. Bu ülkede gerçekten tarafsız ve bağımsız bir yargı var mı, bu da ayrı bir tartışma konusudur.

Fakat Adalet Bakanı’nın bu sözleri, bir hukuk devletinde asla kabul edilemez. AK Parti’nin yöneticisi veya sözcüsü olmadığını hatırlatıyorum; bu ülkenin Adalet Bakanı ve HSK Başkanı’sınız. Görevlerinizi buna uygun şekilde yerine getirmeye davet ediyorum.”

“Akın Gürlek’in yargı mensubu olarak atanması yasaya aykırı”

Geçtiğimiz Cuma günü, Genel Başkanımız Özgür Özel hakkında bir soruşturma başlatıldı. Genel Başkanımız, hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı vurgusu yaptığı için İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek tarafından rahatsız edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu Gürlek sıradan bir savcı değil, daha önce birçok siyasi davada görevlendirilmiş bir kişidir.

Belli davalardaki başarıları nedeniyle ödül alarak Adalet Bakan Yardımcılığı’na getirilmiş; daha sonra yeni bir görevle hukuka aykırı bir şekilde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na atanmıştır. Haliyle görevden alındığı zaman siyasi bir görevden yargı mensubu olarak atanması hukuka aykırıdır. Bu konuda partimiz HSK’ya başvuruda bulunmuştur ve sonuçlarına göre yargı yoluna başvurulacaktır.

“Bu soruşturmalar, CHP’nin mücadele azmini kırmaz”

“Hedefimiz, CHP ekonomi ekibi olarak 2025 yılına kadar 81 ilimize ulaşmak”

Bugünkü MYK toplantısında, ekonomi uzmanlarımız, Gölge Hazine ve Maliye Bakanı sıfatıyla Genel Başkan Yardımcımız Prof. Dr. Yalçın Karatepe ve Gölge Ticaret Bakanı olarak Genel Başkan Yardımcımız Prof. Dr. Volkan Demir tarafından ekonomi sunumları gerçekleştirildi. Her iki Genel Başkan Yardımcımız öncülüğünde milletvekillerimiz ve PM üyelerimizden oluşturulan ekonomi ekibimizin, Türkiye’nin gerçek ekonomik durumunu ortaya koyması ve partimizin ekonomi politikalarını halkımızla paylaşması amacıyla yürüttüğü ziyaretler değerlendirildi. CHP olarak, sorunları ilk ağızdan dile getirmeyi önemsiyoruz.

Hedefimiz, CHP ekonomi ekibi vasıtasıyla 2025 yılı mart ayına kadar 81 ilimize gitmek. Sayın Yalçın Karatepe ve Sayın Volkan Demir’in liderliğindeki ekonomi ekibimiz, 20 Kasım’da Gaziantep, Kahramanmaraş ve Malatya’da; geçtiğimiz hafta ise Samsun, Kırklareli ve Edirne’de olmuştur. Her hafta en az iki veya üç ile giderek bölgesel toplantılarla şehirlerin ekonomik durumunu tüm detayları ile ele alıyoruz.

Gelecek hafta Denizli, Isparta ve Burdur’da toplumun farklı kesimleriyle bir araya gelerek yaşamış oldukları sorunları dinleyecekler. Bu çalışma, yerel ve genel ekonomik sorunların geniş bir perspektiften değerlendirilmesi ile Türkiye’nin gerçek ekonomik tablosunu ortaya koyacaktır. İktidar, gündem değiştirmek için ne kadar çabalasa da, biz halkın en önemli gündemi olan ekonomi, yaşam maliyeti ve geçim sorunlarını tartışmaya devam edeceğiz.”

“Bakanlar, Meclis’e hesap verme yükümlülüğünden kaçıyorlar”

İktidarın halkın iradesine gereken önemi vermediğini, yalnızca sarayın bütçesini oluşturma peşinde olduğunu belirten Yücel, Plan Bütçe Komisyonu’nda tamamlanan bütçe görüşmelerinde bakanların halktan kopuk olduklarını ve eleştirilerin yansıtılmasını istemediklerini ifade etti.

“Bakanlar, parlamenter sistem sona erdiğinden Meclis’e hesap vermekten kaçıyorlar” diyen CHP Sözcüsü Yücel, Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın İzmir’e karşı düşmanca bir tutum sergilediğini iddia etti.

Deniz Yücel, bütçe görüşmelerinde Sanayi ve Ticaret Bakanı’nın sektörler arasındaki daralmadan ve kapanmalarından bahsetmemesini, Tarım ve Hayvancılık Bakanı’nın tarımsal üretimdeki düşüşe ve mecburi desteklerin verilmemesi konusunda her iki bakanın da hesap vermekten çekindiğini ifade etti.

Aile Bakanı’nın İzmir’de barakada çıkan yangında yaşamını yitiren beş çocuğun sorumluluğunu almamak adına çeşitli önlemler aldığını söyleyerek, Aile Bakanı’nın Narin’in kaybolduğu süreçte sessiz kaldığını ve kadın cinayetleri hakkında konuşmaktan kaçındığını ifade etti.

Sağlık Bakanı’nın yeni doğan ölümleri konusunda sorumluluk almak istemediğini belirten Yücel, Bakanın istifa çağrılarına “Neden istifa edeyim?” diyerek yanıt vermesinin söz konusu yüzsüzlük olduğunu ortaya koydu.

Yücel, emeklilerin geçinmek için çalışmak zorunda kaldığı ve asgari ücretin açlık sınırının gerisinde kaldığı bir ülkede Çalışma Bakanı’nın istihdamdan bahsetmesinin basit bir kandırmaca olduğuna dikkat çekti.

Plan Bütçe Komisyonu’nda yaptığı açıklamalarda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin‘in, tarikat ve cemaatlere olan düşkünlüğünü ve çocukları laik, bilimsel eğitimden uzaklaştırma çabalarını vurguladı.

“CHP, sarayın bütçesini kabul etmeyecek”

“Elbette ki halka hesap vermeyen, yalnızca tek bir kişiye karşı sorumluluk duyan bakanlara, halkın bize verdiği görev doğrultusunda Plan Bütçe Komisyonu’nda gerçekleri aktardık. Her bakanlıkta, mağdur olan kesimlerin sesi olduk” diyerek Yücel, şu şekilde devam etti:

CHP, her alanda olduğu gibi Meclis’te de öncelikle Plan Bütçe Komisyonu üyelerimizle birlikte tüm milletvekillerimiz, halka hizmet etmeyen bu bütçenin genel kurul aşamasında da halkın yerine sarayın bütçesini hazırlama anlayışına karşı etkin muhalefette bulunmaktan asla çekinmeyecektir.” (ANKA)


Mukadderat: Yalnız kalma korkusunun çözümü evlenmek mi?

Günün öne çıkan haberleri…

TIKLAYIN – Forbes 2024 Türkiye’nin en zenginleri listesini açıkladı: Zirve değişti

TIKLAYIN – Evlatlık olduğunu öğrenen kadın, aradığı biyolojik babasıyla Facebook’ta arkadaş çıktı

TIKLAYIN – UEFA, Attila Karaoğlan ve Erkan Engin arasında “sinyalleşme!” tespit etti; 7 Kasım’dan beri Türk hakemlere maç verilmiyor!

TIKLAYIN – Cansu Çamlıbel | Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum: Çözüm sürecinde bin yıllık ittifaka ihanet edildi, Demirtaş’ın ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ çıkışı da ihanet!

TIKLAYIN – Deniz kenarında yoga yapan genç kadın, dev dalgalara kapılarak hayatını kaybetti

TIKLAYIN – Çocukken cemaat yurdunda yaşadıklarını anlattı; “Falakaya yatırıldım, eşcinsellik yaygındı, ilişkiye girdiğim isimler şimdi Diyanet’in resmi kadrosunda!”

TIKLAYIN – “Yenidoğan çetesi” davasında 11. gün: Telefonların dinlendiğini polis haber vermiş!

TIKLAYIN – Oxford Sözlüğü 2024 yılının kelimesini seçti


“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir